Topal Mehmet ağzından gelen çamurumsu sarı sıvıdan az bir fırsat bulur bulmaz hırıltılı bir sesle “Zamanı geldi, zamanı geliyor, zamanı gelince emaneti alacak, saklayın zamanı gelince alacak” dedi. Talha babasının baş ucuna çökerek göz yaşları içinde bir şeyler yapmaya çalışıyordu ama bir o kadarda ne yapacağını bilmiyordu. Annesine bakarak “Anne babam ölüyor mu ne oluyor söyle?” dedi. Kumru teyze şifa olsun, acısı dinsin diye Kuran ayetlerine devam etti ve yaşlı gözleri ile Talha’ya bakarak evet anlamında başını salladı. Topal Mehmet’in vücudu şimdi zangır zangır titriyordu. Kerpiç odanın içerisinde gerilen göbek derisinden ve akabinde genişleyerek kırılan kemiklerinden sesler yankılanmaya başladı. Topal Mehmet’in çığlıklarına eşlik eden ani bir gümbürtü koptu.