Stratejist: üstün başarı gücü elinizde: birey, şirket, kurum, devlet

biliriz. Birey, şirket ya da her türlü teşekkül için gözle görülen,

elle tutulan ya da işitilen bütün sonuçların, aslında sadece

gerçekleşenden ibaret olduğunu belirtmek yerinde olur. Öte

yandan iş, siyaset ve sosyal hayatta var olan nice olağanüstü

potansiyelin, yeterince kullanılamadığına ya da kaybolup gittiğine

şahit oluyoruz. Her insan, hayatında en az bir kez “şunları

yapsaydım, şimdi çok farklı olabilirdi” şeklinde bir düşünceyi

içinden geçirmiş olabilir. İşin gerçeği bu düşünce, sahip olunan

potansiyelin kolayca heba edildiğinin itirafı gibidir.

“Başarı ile kişi arasındaki engel, kişinin kendisidir” diye güzel

bir söz var. İlk bakışta bu sözden kişinin istek, azim, gayret,

hırs, disiplin ve çalışkanlık gibi bir takım meziyetlere sahip

olması gerektiği anlaşılır. Hakikaten sayılan unsurların yokluğu,

başarının önündeki önemli engellerdir. Lakin birey ya da

organizasyonlar, bu meziyetlerin tamamına sahip olsa bile her

zaman başarıyı yakalayamıyor. O sebeple; “nasıl düşünmeli, ne

yapmalı ve ne şekilde davranmalıyız?” sorularına ciddi şekilde

kafa yormak anahtar niteliğinde…

Bu meyanda, “potansiyel ile gerçekleşen” arasındaki makasın

daraltılmasını sağlayacak tek şeyin “strateji” olduğunu, gür bir

nida ile ifade etmek gerekir. İşin gerçeği; “bir yerde başarı varsa,

yazılı olsun ya da olmasın orada mutlaka iyi bir strateji vardır.”

Diğer yandan; “bir yerde doğru ve isabetli stratejiler varsa,

orada da başarı kaçınılmazdır.” Tabi bunun tersi de doğrudur;

“strateji yoksa başarı da hayaldir…”